Rusya-Ukrayna Krizinin Medyaya Yansıması
- Ajans İris
- 29 Nis 2022
- 2 dakikada okunur
Sosyal medyanın dezenformasyonu kolaylaştırıcı rolüyle birlikte günümüzde gerçek ile kurgu arasındaki ayrım da önemini giderek yitirmektedir.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi ikinci ayına girdi ve şimdiden hafızalarda kanlı ve acımasız bir savaş olarak yer edindi. Çocuk ve kadınların oluşturduğu mülteci konvoyları, yerle bir edilmiş şehir manzaraları ve savaş suçu olarak tanımlanabilecek vahşet görüntüleri bu işgalin acımasızlığını gözler önüne seriyor. Medya üzerinden yürütülen mücadele ise savaşın önemli bir ayağını oluşturuyor.

Post-truth Çağda Savaşı İzlemek
Post Truth, duyguların ve kişisel düşüncelerin, nesnel gerçeklerin önene geçerek kamuoyunu belirlemede etkili bir durumdur.
Gerçeğin göreceli hale getirilmesinden, verilerin nesnelliğinin sıradanlaşmasından ve duygusal konuşmaların üstünlüğünden oluşmaktadır. Sosyal medyanın genişlemesiyle beraber sahte haberler daha önce hiç görülmedik bir hızla yayılma fırsatı bulmuştur. Enformasyon imkânı sağlayan sosyal medya, post truth çağ ile dezenformasyon ortamına dönüşmektedir. Dezenformasyon, sahte haberlerin kasıtlı olarak üretilmesi anlamı taşımaktadır. Post truth çağ, sosyal medyadaki dezenformasyonun artmasına ve olumsuz sonuçlar doğurmasına neden olmuştur. İçinde bulunduğumuz post truth; olguların değil algıların öne geçtiği, gerçeklerin profesyonelce eğilip büküldüğü, yalanların, uydurmaların çoğalıp dijital mecralarda yayıldığı bir dönem.
Körfez Savaşı televizyonlardan canlı olarak yayınlanan bir savaş olarak tarihe geçmişti. Daha sonra Arap Baharı hareketi sosyal medyadan yayınlanan bir devrim olarak nitelendirilmişti. Rusya-Ukrayna savaşı ise sosyal medyada yayınlanan ilk savaş olmasa da kullanıcılardan en çok “etkileşim alan” savaş olduğu iddia edilebilir. Artık dünya genelinde izleyiciler savaşı sadece izlemekle yetinmiyorlar aynı zamanda savaş hakkında içerik üreterek savaşın medyadaki boyutunun bir parçası haline geliyorlar. Rusya-Ukrayna savaşı, gerçekliğin önemini yitirdiği bir dönemde her kullanıcı kendi inanç sistemi, değerleri ve tutumları çerçevesinde medyadaki semboller ile etkileşime geçerek anlamlar üretmekte ve kendi gerçekliğini inşa etmektedir. Üretilen medya içeriklerindeki semboller, izleyicilerin referans olarak kullanabilecekleri ve kendi hayat hikayelerinin bir parçası haline getirebilecekleri içi boş göstergelere dönüşmektedir. Bu göstergeler her etkileşimde yeni anlamlar kazanarak küresel ağ üzerindeki dolaşımlarına devam etmektedirler. Böylece uluslararası kamuoyunu oluşturan kullanıcılar, ürettikleri içeriklerle savaşın bir parçası haline gelmektedir. Rusya-Ukrayna savaşı sırasında sosyal medya platformlarında dolaşıma sokulan sahte içerikler buna örnek olarak gösterilebilir.
Tiktok’ta popüler olan ve “Kiev Hayaleti” olarak adlandırılan Ukraynalı pilotun, Rus uçaklarına karşı gösterdiği kahramanlık hikayesinin gerçek olup olmamasının kullanıcılar nezdinde bir önemi yoktur, çünkü önemli olan kullanıcıların bu içerikteki göstergelere ne tür anlamlar yükleyerek yeniden dolaşıma soktuğudur. Rus uçaklarının gösteri uçuşu gibi sahte içerikler de benzer şekilde Rusya-Ukrayna savaşının birer parçası haline getirilmiş ve sosyal medyada birer silaha dönüşmüştür.


Rus Vatandaşlarına Sosyal Medya Yasağı!
Toplumdaki güç sahipleri (siyasi ve ekonomik), toplumun hangi konu üzerinde düşünmesini istiyorlarsa, medyanın gündeminin de ona göre şekil almasını sağlarlar. Siyasal iktidarlar çoğu zaman toplumun ilgisini kendi yapmış oldukları faaliyetlerden uzak tutmak için kitle iletişim araçları yoluyla toplumun birtakım yapay gündemlerle meşgul olmasını isteyebilirler. Rusya-Ukrayna savaşı sürecinde Rusya, kitle iletişim araçları yoluyla gündemi çıkarları doğrultusunda yönlendirmeye çalışmış ve birçok dezanformasy0na yer vermiştir. Rusya’nın belirlediği gündemlerin dışında paylaşımlara izin veren Twitter, İnstagram ve Facebook gibi sosyal medya hesapları, Rusya başsavcılığının talebi üzerine Rusya’da erişimi engellenmiştir.

Rus Medyasına Karşı Gerçek Veriler
Rus medyası her ne kadar savaşın mağduru olarak kendisini göstermeye çalışsa da gerçek verilerle uyuşmuyor. Rus ordusu Ukrayna vatandaşını vuruyor. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR), 25 Nisan 2022 itibariyle Rusya'nın Ukrayna'ya düzenlediği askeri saldırı sırasında toplam 2.729 sivilin öldüğünü doğruladı. Bunların 201'i çocuktu. Ayrıca 3111 kişinin de yaralandığı bildirildi. Ancak OHCHR, gerçek rakamların daha yüksek olabileceğini belirtti.

Haber: Yasemen Toğrul
Comments