top of page

Çölyak Hastasının İsyanı: “Glütensiz Yaşam Çok Zor”

  • Yazarın fotoğrafı: Ajans İris
    Ajans İris
  • 26 Kas 2021
  • 2 dakikada okunur

Genetik bir hastalık olarak tanımlanan Çölyak, ülkemizde her geçen gün artış gösteriyor. Glütensiz ürünlerin maliyeti ise Çölyak hastalarını oldukça zorluyor. Çölyak hastası Döne Akgün, “Glütensiz ürünleri alabilmek gerçekten hiç kolay değil. Glütensiz beslenmek çok pahalı. Glütensiz yaşam çok zor” dedi.



Çölyak hastalığı, genetik yatkınlığı olan bireylerde buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan ve suda erimeyen glüten isimli proteine karşı duyarlılık sonucu gelişiyor. Hastaların tek tedavi yöntemi glüteni hayatlarından çıkararak ömür boyu perhiz yapmak. Ülkemizde Çölyak hastalığı görülme sıklığı yüzde 1 ile binde 3 arasında değişmekte olup 250 bin ile 750 bin arasında Çölyak hastası olduğu tahmin ediliyor. Ancak bu kişilerin yüzde 10’nuna tanı konulduğu dikkate alındığında 25 bin ile 75 bin arasında tanı almış hasta beklenmekte. Sağlık Bakanlığı Bilgi Sistemlerinden edinilen bilgilere göre Türkiye’de 2019 yılı Mayıs ayı itibarıyla Çölyak hasta sayısı 68 bin 123’tür. Glütensiz yaşam ise Çölyak hastalarını neredeyse her anlamda zorlamaya devam ediyor. Hastalık sosyal hayatın yanı sıra bütçeyi de oldukça zorluyor.

Çölyak hastası Döne Akgün hastalığını öğrendiği andan itibaren edindiği deneyimleri aktarırken şunları söyledi:


“Bu hastalık ilk olarak annemde görülmüştü. Ben de vücudumdaki değişimlerden şikayetçiydim. Annem vesilesiyle kontrole gittim. Çölyak teşhisim koyulduğunda 36 yaşındaydım. İlk başlarda kabullenmekte çok zorlandım. Bunun için psikiyatriden destek aldım. Elbette kabullenmem zaman aldı. Glüten içeren ürünleri tüketmeye devam ettikçe her gün kendimi hastanede buldum. Hatta komalık oldum. Dolayısıyla hastalığın ruh sağlığımı da olumsuz etkilediğini söyleyebilirim. Bu süreç gerçekten çok zordu. Glütensiz ürünleri alabilmek hiç kolay değil. Glütensiz beslenmek çok pahalı. Glütensiz yaşam çok zor.”




“Glütensiz ürünleri alamıyorum”

Akgün, glütensiz ürünleri almakta güçlük çektiğini belirtirken şunları da ekledi: “Kendi ekmeğimi yapabilmek için senelik un alıyorum. Bunun dışındaki ürünleri alamıyorum. Makarna desen 20 TL civarı. Çikolata, şehriye gibi gıdalar 30-40 TL. Maalesef un dışında hiçbir glütensiz ürünü alamıyorum. Mısır unu ve karabuğday ununu da mecbur kaldığım için alıyorum. Fakat onlar da pahalı. Karnımı doyurmak için almak zorundayım.“


“Sosyal hayatımı ve ruh sağlığımı etkiliyor”

Çölyak hastalığının sosyal yaşantısını da olumsuz etkilediğini söyleyen Akgün, “Arkadaşlarımla görüştüğümde ve şehir dışına çıktığımda bunun zorluklarını çok çekiyorum. Dışarıda birçok yiyeceğin içerisinde glüten içeren gıdalar var. Örneğin, çorbanın içinde un oluyor, yaprak sarmasının içinde bulgur oluyor vs. yiyemiyorum. Dolayısıyla bu da sosyal hayatımı ve ruh sağlığımı etkiliyor” dedi.


Haber: Berfin Türegün

Comments


bottom of page