Sera Gazı Emisyonlarının Azaltımı İçin Termik Santrallerini Tamamen Kapatın!

İklim değişikliği şu anda meydana gelmektedir: Sıcaklıklar yükseliyor, yağış döngüleri değişiyor, buzullar ve karlar erimekte ve tüm dünyada ortalama deniz seviyesi yükselmektedir. Isınmanın büyük bir kısmı, insan faaliyetlerinden kaynaklanan emisyonların bir sonucu olarak atmosferik sera gazı konsantrasyonlarında gözlenen artıştan kaynaklanmaktadır. İklim değişikliğinin etkilerini hafifletmek için, bu emisyonları azaltması veya önlemesi gerekir.

Termik santrallerin doğaya ve çevreye verdiği kirliliğin boyutu her geçen gün hızla artmaktadır. Termik santrallerinin açığa çıkardı katı, sıvı ve gaz halindeki kirletici maddelerin hava, su ve toprakta yüksek oranda birikmesi çevre kirliliğine neden olmaktadır. İklim krizinin en önemli sebeplerinden ve sürükleyicilerinden olan kömürlü termik santrallerin kapatılmasına yönelik tarih ilan etmek bir yana, Türkiye hala bu santrallere yenilerini eklemek istiyor.

Gereken denetimler yapılmıyor

Türkiye'de sanayi kuruluşların özellikle de Termik santrallerin kuruluşlarındaki yanlış seçimi çevre koruması açısından baca filtrelerin, arıtma tesislerin olmaması gibi tedbirlerin alınmaması sera gazı emisyonlarını her geçen gün hızlıca artırmaktadır. Bunun yanında uygun teknolojinin kullanılmaması, enerji üreten yakma ünitelerinde vasıfsız ve yüksek kükürtlü yakıtların kullanılıyor olması sera gazı emisyonlarını artmasına yol açmaktadır. Devlet bu kuruluşların faaliyetlerinde gereken denetimleri yapmamakta, gerekli idari ve hukuki yaptırımları uygulamaktan da kaçmaktadır.

Anayasa’nın 56. Maddesi ihlal ediliyor

Türkiye'de maden ocakları ve kömürlü termik santral faaliyetleri aynı zamanda açık bir anayasa ihlalidir. Anayasanın 56. Maddesi, "Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir “diyor. Madenler ve kömürlü termik santraller, hükümet bu kuruluşların Madde 56'nın yurttaşlara sağladığı hakları açıkça ihlal etmesine göz yumuyor.

Haber: Yasemen Toğrul