top of page

Türkiyede'ki Çocuk İşçi Gerçeği

  • Yazarın fotoğrafı: Ajans İris
    Ajans İris
  • 8 Oca 2022
  • 2 dakikada okunur

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), çocuk işçiliğine dair son resmi verileri 2019 yılında

yayımladı. TÜİK'in Çocuk İşgücü Anketi, 2019 yılının Ekim-Kasım-Aralık döneminde 5-17

yaş aralığındaki çocuklara uygulandı. Verilere göre; 5-17 yaş grubunda ekonomik faaliyette çalışan çocuk sayısı 720 bin kişi oldu. Türkiye genelinde 5-17 yaş grubundaki çocuk sayısı 16 milyon 457 bin kişi olarak tahmin edildi. Bu yaş grubundaki çocuklar, kurumsal olmayan nüfusun %20,3'ünü oluşturdu. Yaş grupları itibarıyla, 5-11 yaş grubundaki çocuk sayısı 9 milyon 12 bin, 12-14 yaş grubundaki çocuk sayısı 3 milyon 796 bin, 15-17 yaş grubundaki çocuk sayısı ise 3 milyon 649 bin kişi olarak tahmin edildi. Bir ekonomik faaliyette çalışan 5-17 yaş grubundaki çocuk sayısı 720 bin kişi olup çalışan çocuklar arasında 5 yaşında çocuk olduğu tespit edilmedi.


En çok çalıştırıldıkları sektörler: hizmet, tarım ve sanayi

Çocuk işçilerin çalıştıkları sektörlere bakıldığında, çocukların çoğunluğu (%45,5) hizmet sektöründe, tarım sektöründe (%30,8) ve sanayi sektöründe ise (%23,7)i çalışıyor.



Çalışma Nedenleri Arasında İlk Sırada "Hane Halının Ekonomik Faaliyetine Katkıda Bulunmak" Var

Çocukların çalışma nedenleri incelendiğinde ise, %35,9'u hane halkının ekonomik faaliyetine katkıda bulunmak, %34,4'ü iş öğrenmek ve meslek sahibi olmak, %23.2si hane halkının gelirine katkıda bulunmak, %6,4ü ise kendi ihtiyacını karşılamak için çalıştığını söyledi.


Çocuklar ağır koşullarda çalıştırılıyorlar, okullarına devam edemiyorlar


Anketteki verilere göre, çalışan çocukların %63,3'ü ücretli veya yevmiyeli, %36,2'si ücretsiz aile işçisi. Çalışan çocukların yüzde 65,7'si aynı zamanda eğitimine devam ettiğini beyan etti, eğitimine devam edemeyenlerin oranı ise yüzde 34,3. Çalışma ortamındaki koşullar incelendiğinde ise, çalışan çocukların %12,9'unun aşırı sıcak/soğuk ya da aşırı nemli/nemsiz bir ortamda çalıştığı, %10,8'inin kimyasal madde, toz duman veya zararlı gazlara maruz kaldığı görüldü. Çalışan çocukların %10,1'i zor duruş şekli veya harekete maruz kaldı veya ağır yük taşıdı, %10,0'ı ise gürültü veya şiddetli sarsıntıya maruz kaldı. Çalışan çocukların %6,4'ünün

çalıştığı ortamda kaza riski ile karşı karşıya kaldığı, %4,6'sının ise çalıştığı işyerinde göz yorgunluğu veya görsel odaklanma konusunda risk altında olduğu belirlendi.


Birleşmiş Milletlerin "Çocuk Hakları Sözleşmesi"ne taraf olan Türkiye, 18 yaşına kadar olan tüm insanları "çocuk" olarak tanımlamıştır. 4857 sayılı İş Kanunu’na göre,15 yaşını doldurmuş olanlar (16 yaş) çalışabilecek durumdadır. Bedensel gelişimine zarar vermeyecekse, ahlaki sorun yaratmayacaksa, devam ettikleri eğitimi engellemeyecekse, ilköğretim çağını tamamlamış 14 yaşını doldurmuş olanlar da “hafif işler”de çalıştırılabilecektir.


Tüik'in Çocuk İşgücü Anketi, çocuk işçiliği ile mücadele etmek ve bir eylem planı hazırlamak için oldukça iyi bir veri kaynağıdır. Ancak, bu ankette Türkiye'deki mülteci çocukların da işgücündeki payı değerlendirmeye tabii olmadığı için ne yazık ki gerçek rakamların bu ankettekinin çok daha üzerinde olduğu söylenebilir.


Çalışma nedenleri arasında, en yüksek oranda "Hane Halkının Ekonomik Faaliyetine Katkıda Bulunmak" yer aldığı için, Türkiye'de ailenin yoksulluk ile mücade biçimi olarak çocuklarını çalıştırması meşru bir yol olsa da, çocuk işçilik esasında bir insan hakları sorunudur.



Haber: Büşra Aydın


Comments


bottom of page