Rusya Ukrayna Krizi - Savaşı Yönetme Şekli
- Ajans İris
- 30 Nis 2022
- 3 dakikada okunur
Savaşlar yıllardır süregelen ve devletlerin hakimiyet kazanması, iktidarlarını pekiştirmesi ve güç elde etmesi amacıyla birbirleriyle yaptıkları çatışmalı süreçlerdir. Toplumsal kıyımlara, travmatik durumlara ve bir yığın majör probleme sebebiyet vermektedir. Savaşların yarattığı maddi ve manevi tahribatları hafızalardan silmek oldukça güçtür.
Rusya Ukrayna Savaşının Perde Arkası
Bu savaşın tarihsel süreci çok eskilere dayanmaktadır. En güncel değerlendirme ise Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin dağılmasıyla beraber ABD'nin bölgede hakimiyet kurma çabasıdır. Rusya’nın bu dağılmanın ardından yaşadığı ekonomik ve siyasi bağlamdaki otorite kaybından sonra ABD, Rusya sınırına yakın bölgelerde üsler kurmaya başlamıştır. Rusya’nın kaybettiği hakimiyeti ABD kazanmaya başlamış ve iki ülke arasındaki gerilim giderek artmıştır. ABD’nin Irak’ı işgal etmesiyle beraber Ukrayna’da bu savaşta ABD saflarında yer almıştır. Irak'ta savaşmak üzere bölgeye askerler sevk etmiştir. Bu durum Ukrayna'nın, Rusya ve ABD geriliminde hangi ülkenin destekçisi olduğunu da açıkça ortaya koymuştur. Savaşın başlamasına zemin hazırlayan en belirgin faktör ise 2014 yılında Rusya'nın, Ukrayna'ya bağlı bir yarımada olan Kırım'a askeri müdahalesidir. Yaşanan bu gelişmeler gerilimin giderek artmasını tetiklemiş, halihazırdaki savaş ortamının oluşmasına sebebiyet vermiştir.
Rıza inşasının aracı; Propaganda Modeli
Bir propaganda aracı olarak medya en güçlü opsiyondur. Kamuoyuna aktarılan enformasyonlar haberciliğin meslek etiği gereğince tarafsız ve objektif olmak zorundadır fakat gerek ekonomik gerek siyasi faktörlerden kaynaklı yanlı ve meslek etiğinden uzak bir medya günümüzde canlılığını korumaktadır. Medya patronları, iktidar ekseninde yayınlar yapmakta, iktidarlar da medyayı, bir propaganda aracı olarak kullanmaktadır. Herman ve Chomsky, “Propaganda Modeli”ni açıklarken medyadaki süzgeçlerden söz etmektedirler. Bunlar, bir haberin medyada yer almadan önce geçtiği elemelerdir. Rızanın inşasını sağlayan önemli faktörlerden biri de Propaganda Modelidir. Bu model aracılı ile kamuoyunun rızası inşa edilmekle beraber halkın düşünceleri belli ölçeklerde kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır. Savaş süreçlerinde de bu duruma sıkça rastlanır. ABD’nin Irak’ı işgali ile beraber medyaya yansıyan haberlerde de bunun birçok örneğini görmek mümkündür.
Savaşın Propagandası
Liderler sıkça medyayı da arkalarına alarak savaş dair enformasyonları halka aktarmaya çalışmaktaydı. Bunu bir propaganda aracı olarak görmekteydi. Rusya devlet lideri Putin ve Ukrayna devlet lideri Zelenskyi, savaşın başlayacağının sinyallerinin yakılmasından bu yana gerek sosyal gerekse uluslararası medyada sıklıkla verdikleri mesajlarla yer aldılar. Ancak ABD’nin Putin’e twitter konusundaki yaptırımından sonra Putin anlık iletişim ağı Telegram üzerinden savaşa dair daha yoğun bir şekilde paylaşımlarda bulundu. Savaşın başladığı tarihten itibaren ilk yedi günlük süreçte yaptıkları paylaşımlara baktığımız zaman, liderlerin benzer ve farklı üsluplar takındığı gözlemleyebilmekteyiz. Putin sıklıkla çatışmanın olduğu bölgelerdeki kazanımlarından söz etmekteyken, Ukrayna’daki vatandaşları Nazi olmakla suçlamaktaydı. Zelensky ise yenilmeyeceklerini ve bu savaşta kazanan taraf olacaklarını mesajını vermekteydi. Genel çerçevede iki liderin paylaşımlarında kıyas yapacak olursak Putin'in daha saldırgan ve keskin olduğu söylenebilir. Putin, 24 Şubat tarihinde yaptığı paylaşımlarda rus para birimi olan Ruble'nin değer kaybettiğini açıklamıştı. Halihazırdaki süreç göz önünde bulundurulduğunda bu majör bir problem olarak lanse edilemezdi. Putin’in o gün içinde yaptığı bir diğer paylaşım da ise Ruble’nin büyümeye geçtiğini ve sabah ki düşüşün önemli bir bölümünü dolar ve euro karşısında geri kazandıklarını açıklamıştı. Bu paylaşımı ile kamuoyuna, sürecin onlar lehine işlediğini göstermeye çalışmaktaydı. Putin sıklıkla bombaladıkları bölgelerden söz etmekte ve kazandıkları zaferleri aktarmaktaydı. Dünya kamuoyuna, savaşın devam edeceğini ve güçlü olduklarını hissettirmek de ve Rusya vatandaşının güvenini kazanmaya çalışmaktaydı. Putin’in değindiği bir diğer konu ise Rus vatandaşı öğrencilerin yabancı ülkelerde uğradıkları zorba ve faşizan tutumlardı. Kendisini “diktatör” olarak tanımlayan ülkelere ise bu durum üzerinden cevap vererek, faşist ve zorba olanların onlar olduğunu, Rusya vatandaşı öğrencilerin maruz kaldığı tutumların ise “rusfobi” olarak tanımladığını belirtmekteydi. Mağduriyet yaşayan öğrencilere ise Rusya Federasyonu'nun önde gelen üniversitelerinden RIA Novosti'de eğitimlerine ücretsiz olarak devam edebilecekleri imkanını tanımaktaydı. Putin'in yarattığı imaj sert ve tehditkar. Savaşla beraber gelişen tahribatlara ve yaşamını yitiren askerlere dair çok yoğun bilgi paylaşmamakla beraberde, inşa ettiği otoritenin sarsılmasını engellemeye çalışmaktaydı. Sıklıkla gücün ve iktidarın onların elinde olduğunu, Ukrayna’nın bu savaşın sonucunda büyük bir mağlubiyet yaşayacağının vurgusunu yapmaktaydı. Putin’in yaratmış olduğu bu imaj çeşitli çevrelerce sert bir şekilde kınandı ve beklediği kadar destek toplamadı. Avrupa ülkelerine, Ukrayna'ya destek çıkmaları durumunda doğalgaz konusunda bazı yaptırımlarının olacaklarının bilgisini vererek bir korku yaratmaya çalıştı.

Zelensky ise barış istediklerinin vurgusunu sıklıkla yapmaktaydı. Daha hümanist bir dil inşa etmeye çalışan Zelensky “Ukrayna savaş yolunu seçmedi ve Ukrayna barışa dönmeyi teklif ediyor.” açıklamasıyla da bunu açıkça ifade etmekteydi. Ukrayna’da kayıpların olduğunu belirtirken de bunun Ukrayna ve Avrupa barışı için olduğuna vurgu yapıyordu. Zelensky savaş sürecinde göstermiş olduğu tutumlarla da halkın güvenini sempatisini kazanmaya başlamıştı. Yaptığı savaş propagandasında büyük kayıplar verdiklerini gizlemeden şeffaf bir görüntü sergilemişti. Süreç itibariyle barıştan yana ve hümanist bir yol izlemeye çalıştığını belirtmekteydi.

Haber: Fatma Bektaş
Comments