Savaş ve Çatışma Dönemlerinde Sosyal Medya Kullanımı
- Ajans İris
- 30 Nis 2022
- 4 dakikada okunur
İnternet tabanlı teknolojilerle birlikte politika ve propaganda kavramları arasındaki ilişki yeni bir boyut kazanmıştır. Günümüzde internet tabanlı teknolojilerin başında gelen sosyal medya, propaganda mesajlarını kitlelere ulaştırma bakımından en çok tercih edilen araç konumundadır. Özellikle devlet ve devlet dışı aktörler savaş ve çatışma dönemlerinde propagandayı yayma amacıyla sosyal medya platformlarından sıklıkla faydalanmaktadır. Sosyal medya platformları üzerinden görsel, işitsel veya yazılı olarak propaganda içeren birçok içerik üretilmekte ve sosyal medyanın etkileşimli, katılımcı ve sonsuz erişilebilir yapısı ile hızla yayılmaktadır. Savaş ve çatışma dönemlerinde devletler veya devlet dışı aktörler tarafından sosyal medyada öne sürülen propaganda içeren içerikler çoğunlukla bu içerikleri öne sürenler tarafından kendi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda medyada yerini bulur. Bu faktörler algı yönetimini ele alarak sosyal medya aracılığı ile yayımladıkları içerikleri kendi çıkarları doğrultusunda yayımladıkları için dolaşıma sokulan içeriklerin manipülasyon ile bütünleşerek kitlelere yanlış bilgileri ulaştırdığı gözlemlenmiştir.
Suriye çatışmalarında sosyal medya aracılığı ile gerçekleştirilen propagandalar buna örnek olarak gösterilebilir. Suriye’de 2019 yılından itibaren 8 yıldır sürmekte olan iç savaş hali, ilk olarak sosyal medya ortamlarında etkinliğini göstermiştir. Zamanla Suriye rejiminin bu sosyal ağların önemini fark etmesiyle birlikte sosyal ağlar artık propaganda savaşlarının olduğu alanlar haline gelmiştir. Çatışma sürecince internet ve sosyal ağlar aracılığıyla görseller ve bilgiler doğrulanmadan çok hızlı bir şekilde kitlelere ulaşmış, troll birimleri kurulmuş, internetin denetimine tabii tutulması için özel birimler kurulmuş ve sosyal ağlar üzerinden yürütülen örgütlenme çalışmaları engellenmeye çalışılmıştır. Suriye rejimin başında olan Beşar Esad, kendi Facebook sayfası üzerinden savaşa dair paylaşımlarda bulunarak bu propagandaya katılım göstermiştir. Özellikle Esad’ın Facebook hesabı üzerinden savaşa dair yayımladığı fotoğraflar dikkat çekmiştir. Bu da sosyal ağlar üzerinden yapılan propagandanın görsel kullanımı ile gerçekleşmesine bir örnek olabilir. Suriye rejimi, fotoğrafı bir askeri propaganda aracı olarak kullanıp orduya yeni katılımı sağlamayı ve bunun için güven oluşturmayı hedeflemiştir. Bu propaganda faaliyetlerini çatışmanın bizzat kendisine değil, insana odaklanarak ve milli duyguları güdüleyerek yürütmeyi amaçlamıştır. Bunun yanı sıra dezenformasyon yoluyla sosyal medyaya sokulan bazı haberlerde fotoğrafta manipülasyon teknikleri ile sosyal medyada kitlelere ulaşmıştır. Tarihte sembolleşmiş bir fotoğrafın paylaşımı ile manipülatif bir yol izlenmeye çalışılmıştır.
Sadece bu çatışmaya istinaden değil, çatışma ve savaş durumunda olan birçok ülke için bu geçerliliğini sürdürmektedir. Savaşın bir çekişme ve çatışma olduğunu düşündüğümüzde tarafların kendi menfaatleri doğrultusunda toplumların ilgisini ve beğenisini toplaması açısından bütün bu algı yönetimini kendi lehine yapmaya çalışması daha da anlaşılabilir olur (insan hakları ve medya etiği perspektifinde bakıldığında her ne kadar doğru olmasa da). Algı yönetimi yaparak çarpıtılmış, dezenformasyon ile yazılmış, manipülasyon yöntemi ile çarpıtılmış haberler özellikle “post truth” dönemle birlikte hayatımıza girmiştir. Bu kavram en genel tanımıyla, nesnel olan bir gerçeklik karşısında halk kitlelerinin kişisel duygular ve çeşitli çıkarların ağırlık kazanması ile nesnel gerçekliğin silikleştirilmesi ve kamuoyunu etkilemesi olarak tanımlanır. Dijital çağın bir getirisi olan post truth kavramı, bütün bu çarpıtmalara, algı yönetimine büyük ölçüde zemin hazırlamıştır. Dolayısıyla sosyal medyada ve medyada en hassas olunması gereken konulardan biri olan savaş ve çatışma dönemlerinde bunun aksine çok daha fazla algı yönünü kendi tarafına geçme savaşı vardır. Sosyal medya savaşın sanal ortamlarda da devam ettiğini gösterir. Bu bağlamda 24 Şubat 2022 tarihinde Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan savaş ortamında sosyal medyanın rolünü ve sosyal medyada dolaşımda olan haberlerin ne şekilde aktarıldığını inceleyeceğim.
Rusya-Ukrayna savaşında sosyal medya nasıl yönetiliyor?
Uzun yıllardır çekişmeli ilişkileri olan Rusya ve Ukrayna arasındaki ilişki gün geçtikçe gerginlik kazanmaya devam ediyor. 24 Şubat 2022 tarihinde Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan savaş gündemde etkinliğini sürdürüyor. Savaşın getirileri ve içinde bulunduğumuz yüz yılda oluşan savaş ortamı sadece Rusya ve Ukrayna halkını değil, tüm dünya ülkelerini doğrudan ya da dolaylı olarak etkiliyor. Toplumlar tüm dünya ülkelerinden savaşın gelişmelerini merakla takip ediyor. Gündeme erişebilmek için bireylerin en sık tercih ettiği araç ise sosyal medya platformları konumunda. Savaş, yalnızca karada, havada, şehirlerde geçmiyor. Savaş döneminde sosyal medya platformlarında da adeta bir savaş ortamı hâkim. Her iki ülke de sosyal medyayı propaganda faaliyetleri için devreye sokmuş durumda. Savaşın yarattığı sosyal medya savaşının ilerleyişi, ülkelerin kendi lehinde haber ve içerikler üreterek tarafları kendi cephesine çekmeyi hedeflemekte.
Sosyal medyada savaşa dair sonu gelmeyen bilgi kirliliğine en çok damga vuran içerikler görsel ögeler. Gerçeğin dışında çarpıtılarak sosyal medyada dolaşıma sunulan fotoğraf ve videolar kullanıcıları manipüle ederek farklı anlaşılmasına sebebiyet veriyor.
Paylaşılan görüntüler 2014'e ait olabilir
Sosyal medya platformlarından TikTok'ta dolaşıma giren bir video dünya çapınca milyonlarca kez izlendi. Ancak videonun orijinali bu savaşa ait değil. Videonun bir hava üssünde Rus askerlerle karşı karşıya gelen Ukrayna askerlerini gösterdiği iddia ediliyor. Bu görüntünün aslı 2014 yılında Rusya'nın Kırım'ı ilhakı sırasında, Sivastopol yakınlarındaki Belbek Hava Üssü'nde çekilmiştir.

Çin’e ait termik santral görüntüleri dünya çapında izlendi
Twitter’da ise yanlış bir şekilde dolaşıma giren video da oldukça ses getirmiştir. Ukrayna'daki bir Rus hava saldırısının, Luhansk'taki bir elektrik santralinde bir zincirleme tepkiye neden olduğu iddia ediliyor. Ve bu video birçok hesaptan dolaşıma girerek dünya çapında izleniyor. Ancak BBC İzleme Servisi'ne göre video aslında 12 Ağustos 2015 tarihinde Çin'de Tianjin kentinde meydana gelen patlamaya ait.

Sosyal medya savaşında taraflar ne durumda?
Etkinliğini sürdüren savaşın sonucu belli olmasa da sosyal medyadaki savaş ortamında güçlü olan taraf Ukrayna. Başlangıçta Rusya’nın medyada kendini saldırgan bir şekilde sunması Ukrayna’ya yönelik saldırıları kamuoyu tarafından Ukrayna’nın daha masum görünmesini sağlamıştır. Ve buna yönelik bir kamuoyu oluşmuştur. Buna ek olarak sürdürülen propagandaların özellikle Amerika Birleşik Devletleri (ABD) kaynaklı küresel sosyal medya şirketleri ve bu platformlar üzerinden gerçekleşmesi, Ukrayna’nın bu platformlar üzerinden propagandasını yapması Ukrayna açısından bir avantaj yaratıyor. Bu şirketler Ukrayna lehine paylaşım yapan hesapları desteklerken, Rusya aleyhine Rusya’yı destekleyen hesapları sansürlüyorlar. Elbette bu durum Ukrayna tarafından oluşturulacak manipülatif haberlerin önünü kesmiyor. İki taraftan da yanıltıcı, çarpıtıcı haberler sosyal medyada dolaşımını sürdürüyor.
Rus vatandaşlarına sosyal medya yasağı

Birçok sosyal medya tarafından Rusya’ya erişim yasağı getirildi. Başlangıçta Meta’nın sahibi olduğu Facebook ve Twitter’a erişimi engellenen Rusya’nın İnstagrama’a da erişimi engellendi. 145 milyonluk nüfusu bulunan Rusya’nın toplam 106 milyon sosyal medya kullanıcısı bulunuyor.

Haber: Berfin Türegün
Comments